16 Şubat 2014 Pazar

TÜM ASIRLARIN BİRLİĞİ

Bir işçi nasıl bekliyorsa evine dönmeyi
Güneş, nasıl bekliyorsa seheri
Evsizler nasıl da bekliyor güneşi
Ve birileri, bir yerlerde, nasıl da bekliyorlar bir şeyleri

Biz de bekliyoruz herkesle
Eni sonu belli,
Güneşli bir günde
Ölmeyi

Sanki hiç beklememişiz gibi
Şaşırarak o gün gelince
Geri bakıp özleyeceğiz

Bir gün gelecek,
Öyle bir gemiye yerleşeceğiz
Kaptanı kimsenin tanımadığı,
Rotanın muallakta kaldığı
Sanki hiç denizi görmemiş gibi
Dalgalar birbirine çarpınca
Çıkan seste duygularımız karışacak

Keman çalan arkadaşlarımız
Hepsi yanımızda bulunuyor
Veda şarkıları, telli sazlar eşliğinde söyleniyor
İlk kere söyleniyor besbelli
Ahenk sarmalanıyor

Güneşin kızıllığı gökyüzünü devrime boyadı
Maviler arasında gözlerimiz
Raflarda gözlerimiz
Bir anlamlı,
Bir talihli çarkıfeleğin durağına girişini izliyoruz
Durak insanları harlanıyorlar
İlk kere kızıl ağaçlara tırmanıyoruz
İlk kere çiçek kokuyor kadınların gerdanı
Sanki hiç ezan işitmedik
Minareler soprano

Baş kırıntısı bu ölümün
Kurulsun unutulunca hemen bir barikat
İçinde sevdaya giden kapıların
Yuva bulduğu kuşların
Toprağın çiçek verdiği
Kelimelerin anlamını kaybetmediği sonsuz bir barikat
Bu tarafında geceleri uyuyan çocuklar
Bu tarafta savaşan çocuklar

Namlular ucu keskin kekik kokuları

Namludan fırlayan esmer toprak
İşte bu hasat mevsimi
İşte bu verimin eşitliği
Bizi bizden alan emeğin tek yüceliği

Serimiz fikir gecekondusudur
Bir oluruz yıkımlara karşı
Biri yıkılsa diğerine halk oluruz
Evet, bir halkın son raddesi olabiliriz
Tükenmez meskenimiz lime lime edilse de
Mahallemiz
Her hane içinde yeni doğan kardeşleriz

Belli ki böylece ölemeyiz
Fikir dediğin sığmaz tek maddeye
Bu sevda, bu tükenmez umutlar
Yetmeyecek sonsuz insanın yüreğine
Yetmeyecek

Her zaman bir fazlayız
Koğuş kapısını yumruklarken
Şehir meydanlarında haykırırken
Bir barikatı aşıp diğerine koşarken
Sallarken madenlerde kazmaları
Düşerken inşaat tepelerinden
Titrerken bir viranede
Kaptırırken bir makineye kolumuzu fabrikada
Bu esnada eve gidecek ekmeğin akibetini düşünürken
Grevimizi büyütürken
Tüm meydanlarında kurşuna dizilirken
İplere dizilirken dünyanın
Biz hiç ölmeyiz
Hep bir fazlayız

Tüm asırların birliği anlayacak kavgayı
Her biri, bir ötekine anlatacak bu sevdayı

Zira bir bilimi aşkla kucaklamışız
Zira bu felsefedir
Bir köylünün toprağına bırakmışız

Sen söyle bana
Ne anlam taşıyabilir ölüm
Şereften ve ahlaktan başka?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder